Bir takım güzel haberler aldım bugün.. Artık yaz gelsin, halatlarla mı iplerle mi çekeyim şaşırdım..
Normalde bu kadar üşümem ben. Yıllar yılı İsveç, Norveç diye kendimi bitirdim ama soğuk hava yetti de arttı bile..
Ben biraz normalim bugün. Kime göre normal, orasını bilemiyorum.. Mesela birazdan çıkıp, depresyonda olduğunu sanan hatunlar gibi alışveriş yapacağım. Ayakkabı, hatta çanta alacağım, bir de dambıl almak istiyorum (nasıl yazılıyor lan bu?) Muhtemelen bunların hiç birini almayacağım aslında.. Bir kitapçıya girip "Oha, bunu da alayım!" diyeceğim ve bir kaç tane de kupa, bardak falan alacağım yine.. Sonra, kedilerimden biri onları düşürüp kıracak, ben yine çok üzüleceğim, sinirim bozulacak.. Saçma sapan anlamlar yüklüyorum ben kupalarıma çünkü, neden böyle yapıyorum ben?.. Neyse işte..
Yaz gelsin, ben artık konserlere gideyim. Guns 'n' Roses'ı geçtim, Axl Rose'u en çok benim sevdiğimi, en büyük hayranı olduğumu çevremde bunu dinlemek istemeyen onlarca insana anlatayım. Konserde en çok ben bağırayım, tüm şarkılara eşlik edip edemeyenleri kınayayım.
Yaz gelsin artık, Viyana'ya gideyim ben.. Nasıl olacak bilmiyorum ama, gideyim işte. Paten kayayım orada, herif'ciğim bisiklet sürsün, sonra ben onun sakallarını öreyim, sonra çok içelim..
Aslında ben yaz aylarından nefret ederim.. Sıcak havayı, insan kalabalığını, tepedeki güneşi, asla sevemem.. Gölgede üşüyüp, güneşin altında terlemeyi, bu dengesizliğe alışma gerekliliğini bir türlü kabullenemem. Bok mu var da yaz gelsin diyorum sabahtan beri peki? Bilemiyorum.. Alphaville yüzünden oluyor hep sanırım, "I'm waiting for a shift in the air.." diyorlar, ben de bir bok olacak sanıyorum o zaman. Daha iyi olur belki diye düşünüyorum.
Her neyse.. Yazmasam da olurdu.. Neden yazdım bilmiyorum.. Yazdım artık silemem.. Zaten ben de kalkıyordum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder