11 Mart 2012 Pazar

matiz...

Bilmiyorum ben mi onları içiyorum, kadehler mi beni yudumluyorlar..
Bilmiyorum, aynı hatayı birden fazla kez tekrar etmeden rahat edemiyorum...
Kulağımdaki adam, öyle cümleler kurmuş ki, şimdi, yazmaktan utanıyorum..
Bilmiyorum, bu geceki sarhoşluğuma bir bahane bulabilecek miyim yine..
Muhtemelen suçu sana atacağım ve hızla kaçacağım senden..
Her zaman böyle yaparım...
Her zaman kaçarım ben, evet..
Ardımda kalan aklıma düşmese, iyi elbet...
Aklına düşsem, en fazla bir kaç saniye mesela..
Tam o sırada bir melodi olsan, ürperen kulaklarımda,
Oynatsan dudaklarımı, gülümsetsen hatta biraz,
Harcasan biraz nefesimi...
Son nefesimmiş gibi tutsam,
Bırakmaya kıyamasam,
Korksam..
İnatlaşsam seninle...
Kaybetsem yine seni...
Ağrısam
Ağlasam
biraz...

Yine bir vapurda olsam, güneşin altında...
Arasıra kanayan kesiklerime utansam..
Bir adamın gözlerinden akan yaş olsam yine
sırf babamı özlüyorum diye... 

Her gün kendimi öldürsem,
Şaşırsalar yine...
"Nasıl yapıyorsun nasıl?!"
Acıklı bir kahkaha atsam sadece kendi kulaklarımda yankılanan...

Gecenin altına yatsam bir gündüz vakti,
Kendimi satsam düpedüz,
Belki bir yıldız olurum ben de...

Bugün de siktiri çek bana ne olur!
Sırf götümden sikmek istiyorsun diye,
methiyeler düz bugün de bana!
Salyaların bir nehir olsun,
nereye tutunacağımı
nereden akacağımı şaşırayım!
Bugün de siktiri çek bana,
hoşuma gidiyor!
Sen siktiri çektikçe benim
daha fazla siktiresim geliyor.
Unutuyorsun hep,
ben severim kanamayı,
Acıtsın diye batırıyorsun o bıçağı,
ben keyiften bir kadeh daha dolduruyorum!
Sen yine korkuyorsun
Kork siktiğimin pezevengi
kaç, git..

Bir orospu mu olsam bu gece
En edepli tavrımı mı takınsam,
karar veremiyorum...
En kolayı, birinin kafasına fırlatmak bu kadehi,
Cesaretsizlikten değil,
ya ölmezse diye endişeleniyorum...
Bu gece, bu şehri yakıyorum, haberiniz olsun.
Hepsinden ben sorumluyum..
Hangi fahişeyle sevişiyorsanız,
hangi karıyı sikiyorsanız,
özür diliyorum..
Sanırım yarıda kesiyorum,
ama bu gece,
yakmak zorundayım bu şehri..
Çünkü ben kırmızıyı çok severim,
Yine kırmızıya boyuyorum şehrinizi...


11 yorum:

  1. Gözlerimi açmışım şaşkınmış gibi, kendi sikilmiş halimi izliyorum aynada güya; numaradan. Kadın bakıp halime, beni becermişliğinden haz alsın da; bir savaşı kazanmış gibi gururla gitsin diye bekliyorum. Yetmiyor. Bu kadar kolay olamazdı zaten. Hep fazlasını istiyor bu orospular. Şimdi bir sokakta elimde şarap, saçım sakalım birbirine girmiş, ağzımdan salyalar akarak yatıyor olsam; bir de tekme atsa yüzümün tam ortasına, kana bulansam, üstüne bir de tükürse, gene de alamayacakmış gibi hıncını eski kayıplarının.
    Ya da yavaşça öldürse bile ona yetmeyecek biliyorum.
    Önce Tanrının cehennemi gibi bir cehennemde yanmam için dua edecek, sonra bu zevki tanrıya bırakmak onu kesemeyecek diye düşünüp, bir yolunu bulup, beni kedisi öldürüp öldürüp diriltecek. Her seferinde daha acılı bir yöntem seçecek.
    Ya da ben o kadar düşeceğim o kadar basitleşeceğim ki intikamı değersizleşip benden vazgeçecek.
    Kalkıp ayaklarına kapanıyorum hemen. Gitme diyorum. Sensiz yaşayamam. Gitmesinin tek yolu bu yenilmişlik biliyorum.
    Tanrının laneti! O bile işe yaramıyor. Aptal orospunun bana inanacağı tutuyor...

    YanıtlaSil
  2. Bir kadın, geceye blöf yapıyor yine.. Sarhoştum, hatırlamıyorum diyor, ben öldürmedim! Hem sineği bile incitemem ki ben.. Ama o adam kapansa ayaklarına, boğazından kasıklarına kadar doğramadan, rahat edemez asla, itiraf etmiyor.. Geceye hesap veriyor yine bir kadın. Sarhoşluğuna bahaneler uyduruyor, asla kanmadım diyor o adamın sözlerine, hatırlamıyorum sadece...
    Elinde bir şişeyle, yürüyor kadın yine.. Gece saçlarını okşuyor, saçları kızıla boyanıyor, dudağından bileklerine kadar bir kızıllık beliriyor.. Yine aynı sızı, yine aynı baş dönmesi, yine aynı sancılar...
    Caddenin kalabalığında ayağı takılıyor, düşmeyi bile başaramıyor.. Gecenin kollarına bile atamıyor kendini.. Bu gece, ağlayamıyor da gülemiyor da..
    Sadece bir tanrıya dönüşüp, kimi öldüreceğine karar vermeyi bekliyor...

    YanıtlaSil
  3. O kadını, bir sahilde; kendi cinayetinin kıyısındayken tanıdım ben. Onu bile beceremeyen yüreksiz bir orospuydu. Yaklaşıp ittim iyilik olsun diye. O ise sımsıkı tutundu yaşama. Üstelik sarhoşluğu bile sahteydi. Nasıl da ayıldı, akşamın serin sularında...
    Ondan vücut bulacak tanrının diğerlerinden bir farkı olmayacak inan. Diğerleri gibi yüreksiz olacak. Bir kiralık tutup işlerini ona yaptırtacak. Bende bir ıssızda kıstırıp o kara köpeği, elindeki orağı göt deliğine dayayıp; bülbül gibi öttüreceğim. İkinci dereceden cinayete teşebbüsten yargılanan bir tanrıya da, kimse inanmayacak...

    YanıtlaSil
  4. Korkunun esiri olmuş vücutlara tanrı olmak, kolaydır. Hepsine yukarıdan bakmak, seyretmek acıdan kıvranmalarını, sırf sikik bir cennete düşme umudu ile götlerine girene çıkana şükretmelerini izlemek de kolaydır, kahkaha atmak da her birinin kesiklerine.
    Tanrı gibi, o kadının da bir vicdanı yok belki de, yalnızca orospuluğuna bahaneler uyduruyor, sarhoş bile olamıyor belki de, kanlanmış bir lanet peşinden koşuyor, durmaksızın kaçıyor, kendine bir cesetler ordusu kurup, güvenli bir limana demir atmaya yelken açıyor..
    Bir cinayete kurban gitmeyi bekliyor yalnızca, acizlerin gözünde büyüttüğü o tanrı.. Dudaklarının kızıllığına kanmayan bir pezevengin son nefesini de elinden almasını bekliyor, sonunda kendini yine tüm pezevenklerle rulet oynarken buluyor...

    YanıtlaSil
  5. Rulette sıfıra yatırmıştı kadının biri tüm parasını. Donuna kadar alacaklardı az kalsın. Sonra götünü verdi de birine. Kıyafetlerini kurtardı. Üstelik para da koydular cebine. "Orospu olacaksan bedavaya gitme" diye not aldım defterime.

    YanıtlaSil
  6. Bazı orospuları erkekler, bazı orospuları yalnızca hayat sikiyor. Sonunda intikam için, hayatını yatırıyor masaya, hiç bir pezevenk cesaret edip uzatamıyor elini...

    YanıtlaSil
  7. Az evvel yazmıştım bir satır.
    Fahişeleri düşünürken hep merak ederim; Bedenlerini satarken, içlerindeki kız çocuğunu nerelere saklarlar.
    O pezevenklere gelince. Hayatını masaya yatıran kadını izleyerek mastürbasyon yapmaya çalışırken elleri dolu diye uzatamıyorlardır. Başkasının zevkinden nasiplenecek kadar yetersizdir çoğu.

    YanıtlaSil
  8. Belki de en çok, kız çocukları aşinadır tecavüze.. Bir fahişenin koşarken düşüp dizlerini kanattığı, seneler evvelinde kalmıştır fakat o küçük kız, aşinadır kanamaya hazır kabuklara... En çok da onlara güvenir ya zaten, fahişeye bir kabuk uydurur, bir de saçlarını örer üstelik... Küçük kızlar, şaşırmazlar kaşıdıkça kanayan kabuklara, bir fahişeye alışmaları da zaman almasa gerek...
    O pezevenklere gelince, hiç gelmesek...

    YanıtlaSil
  9. Nereye gidelim peki? Kime saralım gece gece. Koltuktaki adamları siktik. Yataktaki kadınlar öldüler sanırım. Bir başımıza kaldık mantarlamış şişelerle. Bir de renksiz haplar. Ya da köpekleştik o sebeple siyah beyaz tüm manzaralar.

    YanıtlaSil
  10. Az önce sırılsıklam bir köpeğin burnunu öptüm. O ıslak hali ve leş gibi kokusuna rağmen yanında kalabilmek siyah beyaz bir dünyayı gerektiriyorduysa da, kabul ederdim seve seve...
    Nereye mi gidelim? Lothlorien'ın nehirlerinde yüzelim, orada sürekli bir melodiye kulak kabartalım, bize sadece gülümsemek düşsün. Sakın şişeleri unutmayalım!..

    YanıtlaSil
  11. Köpekler sıralamada kedinin altındalar hala biliyorsun değil mi? Neyse ki sıçacakları yeri biliyorlar da çocuklara bok atmak bana düşmüyor.
    Şişemi koynuma alıp gidiyorum o halde. Sen kendininkine sahip ol. Benimkine ilaç kattılar az önce buçukluklar. Nehirde yüzemeyecek kadar kafam güzel şimdi. Üstelik boğulasım da var. Bu sebeple kıyıda bekleyeceğim.
    Bu arada yorulduysan yüzüğü senin için taşıyabilirim. Kadehime koy da içeyim. Ama geri almak için sıçmamı beklemek zorundasın.

    YanıtlaSil