Randomize
- Eğer bir gün evlenirsem, bu yalnızca sütyenimin kopçasını açmaya üşendiğim için olacak.. Ya da masturbasyondan sıkıldığım için. Ya da tamamen köpek gibi aşık olduğum için. Sonuncusuna pek ihtimal vermiyorum..
- Yanı sıra brother / sister muhabbetimiz olan bir adamla evlenmek istiyorum. O kadar deli gibi eğleniyoruz ki, ömrümün sonuna kadar eğlenebilirim anlamına geliyor bu.
- Verdiğim sözleri tutmakla ilgili problemim var. Dün "Budweiser var içer misin?" sorusuna hayır diyemedim çünkü Çek biralarını acayip seviyorum! İçtiğim her yudumda bir gariplik hissedip son yuduma kadar gelince şişenin üzerini incelemeye başladım ve "Alkolsüz" yazısı ile karşılaştım. Sonra deli gibi güldük, hayat beni göt etmiş oldu o an.
- Çok uzun zamandır yalan söylemiyorum. En fazla bir şeyler saklıyorum fakat yalan söylemeyi unuttum resmen. Bir şeyler saklamaktan da vazgeçersem ne kadar mükemmel bir insan olacağım ben.
- Komplekslinin önde gideniyim ama bunu o kadar güzel çaktırmıyorum ki millet özgüvenden geberiyorum sanıyor.
- Brokoliyi gerçekten seviyorum.
- Salağa yatmayı çok seviyorum.
- İnsanlarla minimum iletişim kurduğum bir haftanın sonunda kendimi çok iyi hissediyorum.
- Megaloman değilim, sadece çoğundan daha zekiyim.
- Şimdiye kadar, kadına kadın gibi davranmayı bilen tek bir erkekle karşılaştım, o da bok varmış gibi seneler önce evlenmiş. Delirmemek işten bile değil..
- Uyumaktan nefret ediyorum.
- Yaratıcı küfürleri seviyorum.
- Normalde hiç küfür etmiyorum. Bir kadına asla yakıştıramıyorum.
- Sigara içen kadınlar kadar itici görünen çok az şey var.
- Hastayım dediğimde siklemeyen bir insanın hayatımda olma ihtimali sıfırdan az.
- Uyuyamıyorum...
Kıyma makinasından çekilmiş dostlardan iyi yapılmış bir köfte vardı satırların birinde. Son soygunumu eski defterimden yaptım diye ilişmedim. E madem ki sahiplenemeyecektim Takdir etmekte de bir zarar görmedim. Hafta sonu mu diye takvime baktım üstelik. Zevkine bozmak gibi de olmasın diye.
YanıtlaSilEskiden evlerde takvim asılı olurdu, duvarda. Galiba saat de demode oluyor artık, ama takvim unutuldu bile. Zamanı eskiden daha bir seviyorduk belki..
SilZamanla ilişkili hiç bir şey modam olmamış. Moda olmadan demode olan tek ben değilmişim ne güzel. Zamanın kendisi de düşmüş; kendi tuzağına...
SilNeye içeceğimiz belli en azından bu gece.
Zamanın yenilişine içiyorsak, bir kadeh de ben dolduracağım. Kadeh demişken, kırmızı ne güzel renk aslında!
Sil"Aslında" güzel ama çıkınca değişiyor biraz. Vücutta durduğu gibi durmuyor. Beni de yaz. Ama zaman lazım. Bir de müzik.
YanıtlaSilYazıyor muyum?.. Öldürüyor muyum yoksa?..
SilOradan nasıl gözüküyor?
Kadehler lazım, müzik; zaten hiç susmuyor, zaman; kovsak gitmiyor..
Koyu kırmızı.
SilBir Alman var. Aksanlı bir İngilizce parça söylüyor. Meze gibi. Sigara eline yakışmıyor.
Merak edersen DAEMONEN by FARMEN. Nerden buldun deme ama o beni buldu sanırım.
Bu sayfa ne zaman robot olmadığıma inanır acaba? Korkudan yazamıyorum. Ya üçe çıkarsa kelimeler...
Parmakları güzel.. Yüzükleri de öyle. Ses tonu çok değişik. Bir erkeğe göre özellikleri, fazla bile.
SilNereden duyduysam küçükken, "korkularının üzerine git" gibi salak bir cümle duymuşum. O gün bu gündür öyle yapıyorum. Paralel evrenler bilgimiz dahilinde gerçekleşmediği için işe yaradı mı tam emin değilim ama, yaramış gibi hissediyorum..
Uzun lafın kısası; bir kadeh daha lazım..
Zaman bana kızmış. Büktü evreni. Kendimle kafa kafaya geldim bir kadeh önce. "Zamana" dedi. "Siktir" dedim. "Bana içelim bu gece sende üstüne alın."
SilSanırım kendini gerçek, beni imitasyon sanıyor. Güldü geçti. Korkuların üzerine gitmek denince; ben zamanla dalga geçtim. Yani risk taşıyorum. Her an bana karşı dönebilir. Neye dolduracaksak kadehi, sen seç bu sefer. Riski bölüşelim.
Hepsi bir yana da, zamanların birinden Hayyam geldi ve geçti.. Onun lafını dinlemeyeceğim de, kiminkini dinleyeceğim?
Sil"Şarap sonsuz hayat kaynağıdır; iç" diyor.. Sonsuzluğu bulmuş, üstü kalsın demiş adeta. Zaman da neymiş..
ŞARAP GİBİ
SilTam zamanında olmalı herşey;
Tam da yerinde olmalısın.
Denizin üzerinde rüzgarla seyrederken,
Martılar peşinden geliyor olmalı.
Yavaş yavaş tadmalısın o an şarabı.
Ağzında ısıtmalısın.
Zamanla önce tatlanıp mayhoşlaşmalı ağzında.
Sonra dudaklarının kenarından bir damla kırmızılık akmalı.
Sense,
Gözlerini kapamalı.
Dalmalısın.
Görenler, öldüğünü sanmalı.
Oysa sen zevki tadmakta olmalısın.
Bir alkış koptu mekanda. Bardan uzaktaki maslar ustayı alkışladılar. Usta eğilip bir eli önde, diğeri arkada tam belinde, selam verdi bu birkaç kişilik kalabalığa.
- O halde dedi çocuk devam edelim.
Barmen hemen bir kağıt kalem aldı.
Çömez çocuğa doğru iki üç adım yaklaştı.
Usta bir meze tepsisindeki kadehi aldı eline...
Tam zamanında olmalı herşey;
Tamda yerinde yaşamalısın.
Denizin üzerinde aldığın keyfi
Olmadığında da yaşamanın çözümüne ulaşmış olmasın
Ve şarap gibi,
Yavaş yavaş tadmalısın hayatı.
Zaman içinde olgunlaşmalı;
Günün geldiğinde ölümü tutkuyla karşılamalısın.
Sonra dudaklarının kenarından bir kırmızılık akmalı.
Görenler bu sefer öldüğünü anlamalı.
Oysa sen yeni bir zevke atılmakta olmalısın.
Önce unutulacak,
Bir zaman sonra bir şiirinle hatırlanacaksın.
Hatırlandığın o an;
İnsanlar zevklerine ortak olmalı.
Oysa sen;
Onların yeni yeni tadmaya başladığı bu zevkin,
Doruklarına tırmanmış olmalısın.
Borcum Ne Kadar (Üçlemenin Tamamı)
Hayatın arkasından ittirip, alelacele yaşamayı sevenler de, şarabı içmeyi bilmeyenler zaten hep.. Onlar bir o kadar aç gözlü, kadehin tamamını doldurmaktan çekinmeyenler. Bir türlü doğru kadehi seçemeyenler..
YanıtlaSilEvet, geç olsa bile, "tam zamanında" olmalı.
Oldukça doğru.. Güzel..