11 Nisan 2012 Çarşamba

Günlerdir, omuzlarımdan aşağı dökülüyor ölüm gibi bir soğuk.. 
Parmak uçlarıma yerleşip, onları hareketsiz hale getiriyor.. 
Sayfaları çevirmek dahi zorlaşmışken, 
O adamın yarattığı dünyada kaybolmaya çalışıyorum.. 
Bir geminin demirleyebileceği onlarca liman var iken, 
bir insanın sığınabileceği tek ihtimal, 
canımı fazlasıyla sıkıyor..  
Kulağımdaki kadın, 
kimsenin bilmediği, ama benim çok iyi bildiğim bir dilde mırıldanıyor...
"Mornie alantië..."
Gözlerimle savaşmam etik mi bilemiyorum..
Kadını kıskanmıyorum.. 
Yalnızca sesini kıskanıyorum, kadifemsi.. 
Burnumda bir kahve kokusu diliyorum, 
sanırım çok şey istiyorum... 
Aklıma düşüyor bulutların arasından, 
özlemle doluyorum.. 
Sanırım, çok şey istiyorum.. 
"Belki, bir akşam yıldızı parlayabilir, gökyüzünde..."
Gözbebeklerimden aşağı dökülebilir, yeryüzüne.. 
Toprağa düşüp, yağmurun getirdiği nemli havada, 
burun deliklerinden içeri girebilir,
sana ait olan... 
Belki de, bu dünyada yaşamıyorum... 
Yaşayamıyorum... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder