3 Ekim 2012 Çarşamba

Afternoons in Utopia...



Ütopyamda bir öğleden sonrası...
gökyüzü olanca kırmızı...
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
bir köpekle evliyim, patilerim ise pespembe..
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
ölen hiç hayvan olmadı..
Hepsine sarılıyorum ve,
öpücükler konduruyorum burunlarına..
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
en son çocuk binlerce yıl evvel ölmüştü...
Silah sesi kimsenin hatırında kalmadı..
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
Dostlarımızı yemiyoruz..
Her şeyin azına razıyız,
pek çok yeşillik bizimle çünkü...
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
güneş yakmıyor,
bulutlar burnumun ucunu gıdıklıyorlar...
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
gülümsüyorum,
kucağımdaki kedi, gülümsüyor bana..
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
çimenler yatağım olup, ağaçlar örtüyor üzerimi...
Rüyamda bir nehir kucaklıyor beni..
Yunusların dalga sesini hissedebiliyorum..
Ütopyamda bir öğleden sonrası,
uyuyakalıyorum...

Yukarıdan, dünyadaki suretime bakıyorum..
Ellerim kanlı...
Ayaklarım çamurlu...
Zenginim...
Acı doluyum...
Sevgiden olanca uzağım..
Sevgiden, olanca uzağız...

1 yorum:

  1. Ütopyamda bir öğleden sonrası,
    Uyanıyorum kan ter içinde;
    Sırılsıklam.
    Rüyaların tersi çıkar diye telkin ediyorum kendimi.
    Derin bir "oh" çekiyorum içime,
    Beraberinde;
    Kan kokusu,
    Duman...



    YanıtlaSil