yalnızlığımla vedalaşamıyorum bir türlü. sıkıca bağlanmışım sanki, vazgeçemiyorum ondan. bir an deli gibi sevmek, sevilmek, sarılmak istiyorum; diğer an kendimden başka kimseye tahammül edemiyorum. karanlıktan korkuyorum artık. müzik sesinin bastırdıklarından, kapıya sırtım dönük oturmaktan korkuyorum. yalnızlığıma ürpertici bir korku ile bağlıyım. bir şeyi çok severseniz, elbet bir cezası olur ya; öyle işte.
yalnızlığım boğazıma bir çok ellerle yapışıyor, ben ondan vazgeçemiyorum. çığlıklar atmak istiyorum kulağıma çarpacak cümleler için, yalvarmak istiyorum ama yapamıyorum. kendi kazdığım kuyudan çıkmak için, başka bir el beklemek istemiyorum. bu kuyuya alışmak istemiyorum. ben bir ağacın dalını istiyorum...
Bir ışık hüzmesinin, sabah vakti bir yolunu bulup da içeri sızıp tozlarla oynaşması gibi; istemediğin zamanlarda insanların gelip de kapını çalması... Neyip peşinde olduklarını asla bilemezsin üstelik. Senin mi yalnızlığının mı ırzına geçmek niyetindeler?
YanıtlaSil