31 Mayıs 2012 Perşembe



bir insanın kalbini, ellerinin arasında tutmak çok zor..
bir hayvana yaklaşmak çok kolay... başını okşamak, tüylerini sevmek, burnunu öpmek, sarılmak, kucağında yatmak...
bir insanın saçlarına dokunmak alelade, çok zor..
düşüncelerini önemsememek, gözlerinin önündekini umursamıyor oluşunu düşünebilmek çok zor...
bir hayvana sarılmak çok kolay..
seni istemezse, o an istemediği içindir..
çirkin olduğun için değil, kötü koktuğun için, kısa, uzun, zayıf, şişman, esmer, sarışın, iyi veya kötü olduğun için değil...
bir insana sarılmak, zorundalıklar ve sorumluluklar bütünüdür..
kendini beğenmeye, beğendirmeye çalışmak zorundasındır,
kaybetmemek için bir sürü sorumluluk gerekir, öyle alelade çekip gidemezsin de, istediğin vakit..
sebepler, bahaneler bulmak zorundasındır..
hep çekip gitmek istersin..
hep çekip gitmek istiyorum..
siktirolup gitmek istiyorum girdiğim tüm hayatlardan...
ben bir filin kulaklarının altında yaşamak,
bir ayının göbeğinde uyuyakalmak,
bir tilki ile ormanda dolaşmak,
bir yılanın gözlerinin içine bakabilmek istiyorum yalnızca...
girdiğim hayatların hepsi yanlışlıklardan ibaret..
istiyor gibi görünmem, yalnızca bir illüzyon..

***

huzursuzluğum adeta çamur gibi, paçalarıma bulaşmış..
timsahlarla dans etmek adına yüzüyorum o bataklıkta..
huzursuzluğum adeta boynumdaki bir bıçak gibi..
huzursuzluğum, elimdeki tabanca gibi,
şakağına dayamaya can attığım...

***

beni kendimden daha çok seven
herkesi
öldürmek istiyorum
bir bir...

23 Mayıs 2012 Çarşamba

sen yokken çok saçmaladım ben.. çok dağıldım.. çok dağıttım..
kırdım, döktüm bir bir... 
sen yokken en çok, özledim ben.. 
bir kılığa büründü özlemim, 
sarılıp uyudum sıkı sıkı.. 
sen sandım, sevdim, seviştim.. 
bağlandım, alıştım, kavga ettim, 
ayrıldım, unuttum... 
sen beni terk ettin, 
ben özlemini terk ettim.. 
sen beni unuttun, 
ben özleminle birlikte, seni unuttum... 


bir ilkbahar rüzgarı seni burnumun ucuna düşürmeden evvel, 
ne de huzurluydum... 


dayanamazsın yüzmeye, gözyaşlarımın biriktirdiği okyanusta.. 
taşıyamazsın içine özlemlerimi doldurduğum kumbaramı... 
bilmiyorsun o dili, okuyamazsın sevgimi sayfalarca yazdığım o defteri... 
kırmızı kapaklı... 


ne var biliyor musun?
intikam, tek kişiliktir...
ben senin intikamın olmayacağım... 
sana yardımcı olmayacağım... 
hadi o trene bin şimdi.. 
korkma, çek o tetiği... 
terk edilmişliğinin altında ezilmeden, 
git şimdi... 

17 Mayıs 2012 Perşembe


damarlarımdaki alkolden farkın yok,
gecenin sonunda midemden boğazıma kadar hızla koşup,
dışarı çıkmak isteyen bir bulantıya dönüşmen ise,
an meselesi...

7 Mayıs 2012 Pazartesi

tutunmaya çalıştığım o eller, çok yabancı.. 
düşmeyeceğim o uçurumdan biliyorum.. 
ellerinden, anlamsız bir medet umuyorum... 
göz bebeklerime işlerken kendini,
bir tutam tadına bakmak istiyorum..
ne kadar harcayabilirim, 
pek emin olamıyorum.. 
gözlerimi açmak istemiyorum, 
duymak yetiyor,
her zaman yetmişti... 
sadece birer silüet olun istiyorum, 
sizleri görmek istemiyorum.. 
bakışlarınızı üzerimde istemiyorum... 

boynumdaki nefesin, 
bana güzel bir yarın vaat ediyor..
ben neden kana kana içiyorum nefesini,
neden inanıyorum, 
bilmiyorum... 

sanırım o ben değilim..
sanırım o bir yansıma.. 
sanırım anlamayacağın cümleler kuran 'o'
benim... 

basitleştiremiyorum...
insan olmandan, 
korkuyorum...